#tasarım-#dikiş-#moda -#tesettür-#örgü-#giyim-#triko-#elişi

28 Aralık 2014 Pazar

ETEK CEKET TAKIM
Leopar deseni normalde sevmem ama bu kumaşı görür görmez bayıldım.Genelde en zor bulunan kıyafetlerden biride etek ceket takımı.Yarı resmi ortamlarda da giyilebilecek bir takım.




Takımın eteğini merserize triko bir kazakla kombinleyince de güzel oldu.Bu tarz trikolar muhakkak astarlı çalışılmalı.Yoksa çok basit ve sakil durabiliyor.Aynı kumaşın astarsız çalışılmışını da gördüm çünkü.
 
TRİKO KAZAK - BALIK ETEK
Kazağın çizgili kısmı hazır triko parçaydı.Aynı renk ve dokuda ip bulamayacağım için kollarını ve öünündeki motifleri triko kumaştan söktüğüm iplerle ördüm.Motiflerin kumaşla birleştiği kısmı kapatmak içinde zincirin içinden deri şerit geçirerek önüne diktim.



Balık eteği kendinden çok ince parlak çizgileri olan bir kumaştan çalıştım.Resimden pek belli olmuyor.Bel kısmına kemer yapmadım , yüksek bel çalıştım kemer için birit yaptım.Gold rengi ince kemer kullandım.



 
TRİKO ZAMANI

Bu kazağı ise triko kumaştan diktim.Kurvaze gömlek kalıbı kullandım.Kenerlerını dantel ile süsledim.Siyah kumaş bir etekle şık bir yerde giyilebiliyor.Bir ara altına diktiğim eteğide paylaşırım.
EL ÖRGÜSÜ KAZAK


Efendiiim bu da Kezban  Gülçin Hanım'ın kankası.O da heveslendi ,tamam birkaç kıyafeti de sen sun dedik.Sevindi garip.Hem de sağolsun hiç kaprisi yok.Hemen giyiniyor,hiç uğraştırmıyor.Birileri gibi tribi falan da yok.

Bu kazakta el örgüsü.Merserize ip ile ördüm.Kenarlarını tığ işi ile çevirdim.Birde el örgüsü kazakları birleştirirken   makinede dikiyorum.Daha profesyonel oluyor.


TAŞINDIK


Efendim  Gülçin Hanım artık tamamen buraya taşındı.
   Diğer blogdaki kalabalık  onu basmış ,öyle dedi.
    Neymiş efendim ordaki karmaşada doğru düzgün çalışamıyormuş.
    Kitaplar,geziler,yazılar.Fazla gezemezmiş yorulurmuş.Çok okumaktan sıkılırmış.O hanım hanımcık çalışmalıymış.
   Taşınmayı teklif edince pek sevindi.Hemen kumaşlarını,kalıplarını,kordelalarını, topladık taşıdık.
   Artık sadece burada kendileri.
   Burda  butiğinde hanım hanımcık çalışsın.

GÜLÇİN TİRİPLERDE
Aman Gülçin Hanım da bir tiripler ,bir tiripler.Neymiş efendim onu fazla ihmal etmişim.Ay sınavlar vizeler diyorum.yok olmuyor hanımın derdi değil.Benim Anayasa Hukuku notlarım yerlerde zaten,bide finaller yaklaşıyor ohoo umurunda değil .Napalım artık bir kaç bir şey paylaşalım da Gülçin Hanımın gönlü olsun.

TRİKO ZAMANI
İçi astarlı çalışıldı.Böylece kullanımı çok pratik oldu.Giyip çıkıyorsunuz


 
TRİKO ZAMANI-JİLE


Yine tiriko kumaştan diktiğim jile .Robasına boncuklarla işleme yaptım.Kullanımı çok rahat ve pratik.


 
TRİKO ZAMANI -İKİLİ TAKIM
Kışın soğuğu iyiden iyiye hissedilmeye başladı.Trikolara da gün doğdu tabi.Aylardır bekledikleri sandıklardan sepetlerden çıkıp ortalıkta salınmaya başladılar.
 
Bu ikili takımı triko kumaştan diktim.Eğer sizde örgü kumaş dikmeyi düşünüyorsanız, kesinlikle makinenizde örgü veya jarse iğnesi kullanmalısınız.Normal iğne kumaşa zarar veriyor.yaka kol ve etek uçlarını ise tiriko kumaştan söktüğüm iple tığ işi yaparak tamamladım.Aynı renk kordela bulmak zor oldu ama aradığıma değdi.Düğme yerine ise kordeladan yaptığım fiyonkları kullandım.
 
DANTEL AKSESUARLI ELBİSE

 Bugün elbiselerle başladık.Yine benim çok sevdiğim keten bir elbise.Yaka ve kolunda elde yaptığım danteller var.Ev aksesuarı olarak görmeye alıştığımız dantel kıyafette de çok güzel duruyor.
 
Buda elbisenin yaka kısmı.
 
 Vee kol detayı

KAZAYAĞI(PİYE DÖ PUL) ELBİSE


Kazayağı deseni bu sene bol bol görüyoruz.Genel de siyah beyaz uygulamaları var.Aslında bu elbiseyi üç sene önce dikmiştim ama bu  sene çok moda oldu.Saten ,kahverengi beyaz kumaştan, parçalı ,kravat yakalı ,reglan kollu bu elbise en sevdiklerimden olduğu için onunla başlamak istedim.Aşağıda Gülçin'in üzerinde boydan gördüğünüz elbisenin bir başka görüntüsü.
KAKIRKAMBAR
GÜLÇİN

 Evet size yeni partnerimi tanıştırayım ,Gülçin.
     Aramızda görev paylaşımı yaptık ben dikeceğim o ise giyecek.
     Yani giymeyip giydireceğim.
   Yemediklerimi de  yedireceğim de, ama o kabul etmiyor.Yemeyen zaten belli olmuyor mu?
      Kendilerini  evimin başköşesine misafir ettim.Ama o oturmamakta direniyor.Çerkes gelinleri gibi ayakta duracakmış efendim

MERHABA YERİNE
    Vakti zamanında bir yeniçerinin eline biraz para geçer. Adamcağız biraz keyiflenmek niyetiyle, bir sazende ile bir hanende tutar.Çilingir sofrasını hazırlar keyifle sofraya kurulur,bir şeyler söyleyin de keyfimiz yerine gelsin diye de buyur.Hanende başlar söylemeye:Şarkının sözleri uzuuun mu uzun


  - Ey sevgili!
  - Gül müsün süsen mi,
 -  Servi misin ay mı bilmem..
  - Bilmem ki bu perişan aşığa kastın nedir?
  - Sana nasıl hizmet edeceğimi bilmem.
   -Bilmem ki sussam mı yoksa şarkı mı söylesem?
  - Sen nerdesin ben nerde bilmem.
   -Bilmem ki niçin beni bazen öldürür, bazen de mutlu kılarsın?


     Hanende bilmem ,bilmem dedikçe adamcağızın sabrı taşar,öfkesi başına sıçrar.Yatağanını sıyırdığı gibi şarkıcının boğazına dayar ve gürler;
- Be adam yetti gayri bilmediklerin!Bunları bırak ta bildiğini söyle!.. 

     Şimdilik bende ne söyleyeyim bilmiyorum.Kafamda onlarca şey cirit atıyor,onları sıraya sokmaya çalışıyorum ama… hele bir başlayalım bakalım mevlam görelim neyler…

     Vira bismillah..